İNEKLERDE ÇOK AZ BİLİNEN ÖLÜM NEDENİ NEOSPORA CANINUM

İNEKLERDE ÇOK AZ BİLİNEN ÖLÜM NEDENİ NEOSPORA CANINUM

İneklerde NEOSPORA CANINUM Hastalığı

Sığır çiftliklerinde nedeni tanımlanamayan sinsi ölüm vakalarının çok önemli bir bölümünü Neosporozis Caninum' un neden olduğu sığır neosporozisidir. Son yıllarda güncelleşen neospora, bir prolozoon olup, köpek ve sığırlarda ölümcül sinirsel bozukluk ve abortlara neden olmakta, nadiren koyun, keçi, at ve geyiklerde görülmektedir. İngiltere' de araştırmacı bir grup, ve yetiştirme koşullarının çok iyi olduğu, döllenmenin suni tohumlamayla yapıldığı ve atığa neden olacak başka bir etkene rastlanmayan bir çiftlikteki 34 fötüstan, 7 'sinin beyninden histolojik kesit alınmış ve bunların ikisinde immuno-histokimyasal boyamayla N.caninum'a rastlamışlardır.

Köpeklerdeki Yayılışı: İngiltere'de, klinik neosporosis görülmeyen ve rastgele seçilmiş 163 köpekten alınan serumlardan 27'si (%16.6), N.caninum yönünden pozitif bulunurken, bir başka çalışmada ise 104 köpeğin 6'sında (%5.8) N.caninum saptanmış ve bu köpeklerden sadece birinde klinik neosporosis gözlenmiştir. Neosporosis Amerika'da sağlıklı köpeklerde % 13 olarak saptandığı halde, Kansas'ta herhangi bir nedenle hasta olan 229 köpeğin %2.2'sinde N. caninum antikorlarına rastlanmıştır. Enfeksiyonun yayılışı İsveç'te %0.5 (35, 42), Danimarka'da ise %15.3 (31) oranında bulunmuştur. Enfeksiyonun görülmesinde yaş, cinsiyet ve ırk gibi faktörlerin etkili olmadığı, ancak klinik belirtilerin bir yaşından küçüklerde daha belirgin olduğu belirtilmektedir.

Klinik Belirtiler: Etken köpeklerde tipik olarak, spastik karekterli ve aşağıdan yukarıya doğru yapılan kısmi felçle karekterize bozukluklara yol açmakta, zamanla felç 4 bacağa yayılmakta ve myocarditis sonucu ani ölümlere neden olmaktadır. Nadiren ateş, iştahsızlık, kaslarda atrofi, baş titremesi ile baş ve göğüs bölgesine lokalize olan nodüler pyogronulamatöz dermatitis görülmektedir. Sığırlarda en yaygın klinik belirti abort olup, 2-9. aylar arasında rastlanmakla birlikte, genellikle gebeliğin 5-6. aylarında yoğunlaşmaktadır. Neosporosisin yeni doğan buzağılarda encephalomyelitis, sinirsel bozukluklar ve felçlere neden olduğu ileri sürülmekte buna karşın sağlıklı buzağılarla, eklem bozuklukları ve doğmasal ataksi ile atık yapılmış buzağılarda da etkene rastlanmaktadır. Ayrıca enfekte buzağılarda zayıflık, halsizlik, ayağa kalkamama, arka ayaklarda felç, göz ve burunda seropurulent akıntı görülebilmektedir. Enfeksiyonun ender olarak görüldüğü geyik ve atlarda da köpek ve sığırlardakine benzer klinik ve patolojik bozukluklara yol açmaktadır.

Tanı: Tanı için ELISA ve indirekt ELİSA ile İFAT tercih edilebilir. Sığırlarda yapılan serolojik testlerde hata payının yüksek olması ve IFAT'ın gebeliğin 7. ayından sonra yanlış negatif sonuçlar verebilmesi nedeniyle, kesin teşhis için serolojik testlerin mutlaka histolojik ve immunohistokimyasal yöntemlerle desteklenmesi gerektiği bildirilmiş, ayrıca, aborttan kısa süre sonra antikor titresinin düştüğü, bu nedenle en geç 4 haftada serum alınıp incelenmesi gerektiği bildirilmiştir. İFAT'ın güvenirliliği % 76.5, ELİSA'nın ise % 92.19 dolayında saptanmıştır.

Histopatoloji ve Hîstopatolojik Tanı: Atık buzağılarda özel bir belirtiye neden olmamakla birlikte, genellikle serebral kortekste ve medulla spinaliste gliosis, epikard, miyokard, plasenta ve renal kortekste mononükleer hücre ¡nfiltrasyonu, irinsiz muîtifokal ve granulamatöz encephalitis, necrotik encephalitis, myocarditis, myositis, hepatitis, placentitis görülür. Ancak lezyonlann genellikle 5-6 aylıkken atılmış fötuslarda görüldüğü, 7 aydan daha büyük buzağılarda ise oluşan immun yanıt nedeniyle azaldığı veya tipik olmadığı belirtilmektedir.

Köpek ve atlarda da benzer lezyonlara rastlanır. Histopatolojik teşhis için aseptik koşullarda abomasum sıvısı alınır, bakteri, virus ve mantar yönünden incelenir ve bunlar elimine edilir. Diğer taraftan beyin, kalp,'piesanta, medulla spinalis, böbrek, fötal zarlar, kara ve akciğer %10'luk tuzlu formol solüsyonuna alınır. Parafin bloklara yerleştirilerek 5 u.m kalınlığında kesitler yapıldıktan sonra neospora için spesifik olan ABC ile boyanır. Ancak kesit alınan dokuların irinsiz ve otolize olmamış olması ve beynin öncelikle incelenmesi gerekir. Ayrıca kesitler Toxoplasma ve Sarcocystis yönünden kontrol edilmelidir. Diğer taraftan serum alınarak abort etkeni diğer mikroorganizmalar yönünden incelenmelidir. Gerekirse şüpheli beyin dokuları, immunsupressif farelere inokule edilerek beyinde kalın duvarlı kist dokuları aranır.

    Makale için henüz yorum yapılmamış. İlk Yorumu Yapmak İstermisiniz ?